BVLGARI: Serpenti Özel Sergisi
YAZAR

Romalı mücevher markası Bvlgari, Yılan Yılı'nı şehvetli Serpenti Infinito sergisiyle kutluyor. Sergi Mumbai'deki Nita Mukesh Ambani Kültür Merkezi'ndeki Sanat Evi’nde. Bvlgari'nin Hindistan'daki ilk büyük ölçekli kültürel sergisi, Şanghay ve Seul'den Mumbai'ye uzanan küresel yolculuğunun üçüncü bölümü. Nature Morte tarafından küratörlüğü üstlenilen ve Sean Anderson tarafından tasarlanan sergi, nāga'yı (yılan) canlı bir kozmoloji olarak yeniden canlandırmak üzere yirmi üç Hintli ve uluslararası sanatçıyı bir araya getirdi.
Küratörün zekâsı, sergiyi canlı bir arşiv, asla bitmeyen bir sohbet olarak şekillendiriyor. Yaklaşımı etkileşimde ısrarcı: sanat sanatla, sanatçılar izleyicilerle, mit malzemeyle konuşuyor. Serpenti Infinito'da hiçbir şey durağan değil.
Yapısı diyalogla dolu; emek, yerlilik ve dönüşüm, yılanın kendi bedeni gibi iç içe geçmiş. Serpenti Infinito, yaratılış, dökülme ve yenilenme döngüleri etrafında dönüyor. Tarihte Yılanların İşlenmesi, Efsanevi Bir Varlık ve Sonsuz Dönüşümler adlı üç bölümden oluşan sergi, yılanın imgesinin ve fikrinin binyıllar boyunca nasıl kıvrılarak geliştiğini ve beraberinde başkalaşımın bilgeliğini nasıl taşıdığını izliyor.
BVLGARI'nin Hikayesi
Bvlgari Hikayesi Roma'da başladı. Bvlgari CEO'su Jean-Christophe Babin'in izleyicilere tekrar hatırlattığı gibi, Roma yalnızca Bvlgari'nin kurulduğu yer değil, aynı zamanda markanın ilk ilham perisi. "Mimarisi, ihtişamı ve renkleri bize cesaret verdi," diyor.
"Başkaları lüksü Fransızlar gibi narinleştirirken, Roma onu anıtsallaştırdı." Bu tezat çok şey anlatıyor. Fransız minimalizmi incelik ve özgünlüğe değer veriyor: beyaz elmaslar, tek bir metal, tek bir çizgi. Roma tasarımı, Bvlgari'nin ellerinde estetik bir korkusuzluk eylemine dönüşüyor; renkli taşlar, şehvetli formlar, harabelerde güneş ışığı gibi parlayan altın.
CEO, Roma'ya vardığında yılan şeklinde bir bilezik takan kişinin Kleopatra olduğunu hatırlatıyor. Bvlgari için bu efsane hâlâ varlığını sürdürüyor. Babin, "Tıpkı yılanın deri değiştirmesi gibi," diyor, "mücevherler de kendinizin başka bir versiyonu olmanızı sağlar; başka biri değil, içinizde saklı biri." Roma, Bvlgari'nin cüretkarlık dilini doğurduysa, Asya şimdi onu genişletiyor.
Yıl, Şanghay'da 'Serpenti Infinito' sergisiyle başladı. Burada yılan, merkezi metafor haline geldi.

#Birinci Kısım
Bölüm I: Tarihte yılan formunda mücevher İşlemeciliği, 1940'lardan kalma Bulgari Tubogas saatleri ve 1955 tarihli beş halkalı Pallini bileziğiyle başlıyor. Bu bilezikler, Hint el yazmaları ve ritüel objeleriyle birlikte sergileniyor sergide: Yılanı enerji, su ve yeniden doğuşun sembolü olarak tasvir eden bu eserler, Romalı zanaatkârlar ile Hint kozmolojileri arasında ortak bir inancı ortaya koyuyor. Yılan, Evreni varlığa dans ettiren tanrı Şiva Nataraja'dan ilham almıştır Hint yazmalarında.
Hem eril hem dişil, hem koruyucu hem de yok edici, paradoksların tanrısı Şiva, boynuna dolanmış yılanlarla dans eder ve o şekile resmedilir. Dünyayı ayakta tutar, durgunluğu ise yok eder. Buradaki yılan, sürekliliği, sınırsız enerji ve başkalaşımın sembolüdür.
#İkinci Kısım
Bölüm II: Efsanevi Bir Varlık, yılanın öbür dünyalarını çağdaş sanat aracılığıyla işlemiştir. Bharti Kher'in reçine döküm kadın figürü Medusa'sı, yüzlerce yılan biçimli kaplı, korku ve ilahilik, dişil ve canavarsılık arasındaki gerilimi somutlaştırmıştır.
#Üçüncü Kısım
Bölüm III: Mitten teknolojiye dönüşen sonsuz dönüşümler. Refik Anadol'un 360° aynalı bir oda olan Infinito'su, izleyicileri veri odaklı kıvrımlı ışık dalgalarına daldırıyor. Yılan, tıpkı teknoloji gibi, kendini sonsuza dek yeniden icat ediyor.
Mücevherler bile bu ritmi yansıtıyor. Her halka elle birleştirilmiş, her birleşim görünmez, her gizli yüzey dünyanın gördüğü kadar zarif. Ters çevrildiğinde bile mücevherler kusursuzluğunu koruyor.
Cilde değen taraf da aynı saygıyla ele alınmış, birleştirmelerinde mekanik ve hassasiyeti somutlaştırılmış ve nesnelerin dokunsallığını, göz alıcı ihtişamlığı kadar çekici hale getirilmiş. Yani burda Bvlgari kültürel bir deney sahneledi: güzelliği bir metadan ziyade kozmoloji olarak ele almak. Bvlgari'nin dünyası artık bir gösteri değil, bir sistem; en kadim ve en modern içgüdümüz olarak dönüşümü savunan bir argüman.